Salı, Nisan 28, 2009

websense is all around
yine bela buldu beni, bu şirketimde de websense uygulanıyor.
marvel'a girmek istiyon, tak websense
var mı bööle bişi ya

Pazartesi, Nisan 27, 2009

taşınma faslı bitti

En sonunda, ha oldu ha olacak, nasıl olacak, falan filan derken cumartesi günü annemin evini taşıdık. Epey yorucu oluyor, çok net söyleyebilirim. Taşınma işlemi bitişi ile de benim olumsuz düşünceler de aklımdan gitti, biraz daha normale döndüm. nispeten rahatladım.
Şimdi dönüp de geçen hafta yazdıklarıma bakıyorum da, biraz abartmışım sanırım. Okuyanlara da maymun olacağız :))
Neyse hayatımızda şimdi bir de yeni eve yerleşme kısmı başladı.

Çarşamba, Nisan 22, 2009

off offfffff

bugün pek de bişi yazamadım aslında
sabahtan beri blogger bir tab'de açık duruyor
pesimistlik var yine ama kriz modundan çıktım galiba :))
bugün yeni kiralık ev temizlendi
cumartesi günü bir aksilik çıkmadığı takdirde annemi yeni evine taşıyacağız
umarım sorun çıkmadan tıkır tıkır taşırız
hava da inanılmaz, dün 20 dereceydi bugün 10'mu ne, acaip bir fırtına, uçuyoruz
cumartesi olmasın da bişi :))

Salı, Nisan 21, 2009

pesimist düşüncelere devam...

cidden canım sıkılıyor ya...
düne kıyasla biraz daha iyiyim gibi ama yine de üzüntüm, mutsuzluğum devam ediyor.

yine ev toplama, yine anılar, yine çöp...

bir arkadaşım, "amma dramatize ettin, alt tarafı bir evden taşınıyorsun" dedi. Doğru diyor aslında, alt tarafı bir ev.
Benim üzüntüm galiba geçen yıllara, sevdiklerimin göçüp gitmesine. Ya da güzel günlerin sadece anılarda kalmış olmasına, ya da sevdiklerimi bir gün gelip de kaybedeceğim düşüncesini aklımdan atamamamla alakalı.

Bir tür sinir krizi sanırım benim ki. Tepkiler ve dışavurumlar farklı oluyor.

Pazartesi, Nisan 20, 2009

Hayat gerçekten çok acımasız

Anneme en sonunda ev bulabildik, kendi evinden bu hafta sonu çıkacak, taşınacak, erenköy'de yine kiralık bir eve çıkıyor. Bu kısım işin güzel kısmı elbette. Hatta biz o kadar aradık da bulamadık, annem dışarı bi çıktı, Erenköy'de istediği yerde hem de sahibinden ev buldu :)))

Geçtiğimiz hafta sonu annemin evini toplamaya çalıştık. Ne kadar çok eşya ve ne kadar çok şey varmış anlatamam. Ben bile 4 yıla yakın bir zamandır orada olmamama rağmen aslında oradan hiç ayrılmadığımı gördüm. Odam hala olduğu gibi duruyordu. Şimdi gerçekten oradan çıktığımı hissettim, sinirler bozuldu gözler doldu. Bir de o evden bir hiç uğruna çıkıyoruz. Gerçi bir hiç uğruna demek haksızlık olur. Evin temelinde sorunlar var ve oturmaya hiç de müsait değil. Ayrıca doğalgaz kesik, kışın anacığım dondu soğuktan. Kapıcı yok, apartmanda oturan kalmadı. Boktan bir durum kısacası. Bunları gözönüne alınca aslında çok da iyi bişi yapıyoruz. En azından anacığım bundan sonra güzel güzel oturur, günlerini güzel güzel geçirir.

Evde dolapları boşalttıkça, bişiler çıktıkça bendeki sinir bozukluğu katsayısı daha da arttı. Hala da devam ediyor aslında. Geçen yıllara mı üzülüyorum, yoksa kaybettiklerime mi bilmiyorum. Yoksa o evde hep beraber geçen güzel günlerimizi mi özlüyorum, ya da o günlere bir daha dönemeyecek olmama mı üzülüyorum bilemiyorum. Anacığımın yaşlandığına mı üzülüyorum, yoksa o evinin yenilendiğini görememe ihtimaline mi üzlüyorum bilmiyorum.

Aslında bunların hepsine üzülüyorum. Bunları yazdıkça da gözlerim doluyor, engel olamıyorum.

Aslında olaylara şöyle bakmaya çalışıyorum; allaha şükürler olsun annem hayatta ve sağlığı yerinde. İnşallah da sağlıklı uzun ömürler geçirir. Allah onu başımdan eksik etmez, acısını göstermez.

Çarşamba, Nisan 15, 2009

kaçan göçen

dün akşam tv'de kanallar arası gezinirken star'da Chelsea - Liverpool maçına gözüm takıldı. "Aaa maç vardı yaa" dediğimde skor tabelası 4-4 ve dakikalar da 91'i gösteriyordu. TV'ye kumandayı fırlatıyordum :(
Eskiden Şampiyonlar Ligi maçları arasında 2 hafta zaman bırakırlardı, şimdi tutmuşlar rövanşı bi hafta sonra yapıyorlar. UEFA'yı bu konuda kınıyorum :))
Sabah golleri seyrettim, hakikaten çok süper bir maçmış.
Son yılların en mükemmel maçını kaçırdım :((

Salı, Nisan 14, 2009

ekibi topluyos mu ne ?

Tekrar çalmaya başlıyoruz galiba.
Umarım yani :))
2 sefer stüdyo yaptık, ekip enerjisini kaybetmemiş
"canavar mode" kıvamında çaldık.
hatta yeni yeni şarkılar bulalım çalışalım ve de çalalım kıvamındayız.

epey heyecan ve motivasyon kaynağı oldu bu
gitarı değiştirsem diye bakınıyorum vs. o noktadayım hani :)
bakalım artık, umarım devamını getirebiliriz.
bu hayatta tutunacak çok fazla bir şey yok, göçüp gidiyoruz, bari iyi bişiler yapıp, sevdiğimiz şeylerle uğraşıp güzel zaman geçirebilelim.